Translate

20 Temmuz 2015 Pazartesi

Yenipazar ( Aydın )

Nazilli Aydın yolu üzerinde bir kaç km içerde bulunan Aydın ilçesi olan Yenipazar Pidesi ile meşhurdur. Eşim' in anne tarafı Aydınlı olduğu için bende eşim sayesinde tanıştım bu lezzetli pidelerle daha önce meşhur olduğundan haberim bile yoktu :)

Yeni pazara sadece pide yemek için uğradığımız dan dolayı gezme fırsatım olmadı gördüğüm kadarı ile gezilecek pek bir yerde yoktu zaten ama aşağıda bulunan Yenipazar belediyesine ait sitede bilgiler mevcut Müzesi bile varmış incelemek isterseniz www.yenipazar.bel.tr sayfa üzerinden daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz

Biz yine Pideye gelelim pideler fotoğraf sırasında olduğu gibi sıra sıra geliyor biz 4 kişi için 3 kişilik pide söyledik buna rağmen yeterince doyduk

Peynirli

Yumurtalı
                 
Ortaya gelen güveç
     
Kıymalı
               
Son olarak tahinli

16 Haziran 2015 Salı

Masal diyarı Şirince

Biz Selçuk Efes dönüşü uğradık Şirinceye karnımızı doyurup şarapların tadına bakacaktık. Meryem Ana evi ve Efes antik kenti gezisi dönüşünde mutlaka uğramalısınız. Yolu virajlı olmasına rağmen yaklaşık 15-20 dakika sürüyor.

Vee Şirince Masallar diyarı diyorum ayrı bir havası var insanı büyülüyor, ben ilk defa gittim. Eşimle muhabet ediyorduk birden bir viraj aldık ve evleri görünce ikimizde sustuk karşımızda fotoğraflarda gördüğümüz Şirince Evleri vardı fakat daha etkileyiciydi. Çok küçük bir köy ben burada oturamazdım ama keşke dedim babaannem veya anneannem bu köyde yaşıyor olsaydı çocukluğumu bu köyde geçirebilseydim, taş sokaklarda arkadaşlarımla koşturduğum bir çocukluk yaşasaydım, şimdi geldiğimde şu muhteşem konak evlerin birinden baksaydım köy meydanına insan bunları düşünmeden edemiyor açıkçası ben hayal kurmayı seven bir insan olduğum için köyde bol bol hayalli vakit geçirdim.

Köy meydanında hediyelik eşyalara bakıp farkında olmadan epeyce bir yokuş çıkmışız St. John Kilisesine gittik fakat restore edildiği için giremedik, Rum evlerinin dar sokaklardan mis gibi ekmek kokuları içinde yürümeye devam ettik ve yemek için güzel manzaralı bir yere oturduk biz gözleme, mantı ve meze sipariş ettik çok lezetliydi menü seçimimiz biraz saçmaydı ama havasından mıdır bilinmez hepsini yedik :) yemek yediğimiz yerin hemen yanında toprak köy fırını vardı içinde mis kokulu köy ekmekleri hemen aldık yaklaşık 2 saat sıcaklığını kaybetmedi bu ekmekler ve 1 hafta bayatlamadı.

Daha sonra yeniden köy meydanına geze geze indik biraz alışveriş yapıp birazda şarap tattık burada yarım saat içinde muhteşem şarapların tadına bakarken hafif çakır keyif olabilirsiniz. Şaraplarımızı alıp Şirinceden ayrıldık.

Karadut ve böğürtlen şarabı almıştık, evimize gelen tüm misafirlerimize iktam ettik :) misafirlerimiz ve biz çok beğendik özellikle karadut şarabını kesinlikle tavsiye ederim.


12 Haziran 2015 Cuma

Meryem Ana Evi

Hafta sonu Aydından günü birlik Selçuk turu yapmaya karar verdik turumuza Meryem Ana' nın Evi ile başladık. Ben en son 2000 li yılların başında gitmiştim, o döneme göre daha bakımlı buldum.

Meryem Ana' nın evine giderken Efes Antik kentinden geçiyoruz. Araba ile virajlı bir yoldan çıkıyoruz ( Efes üst kapıdan doğa yürüyüşü ile 1 saatte gidildiği söyleniyor ) Yol üzerinde büyük bir Meryem Ana Heykeli, bizi Meryem Ana' ya biraz daha yaklaştırdığını hissettiriyor.


Gişelerden içeri giriyoruz müze kart malesef geçerli değil giriş ücreti yabancı turistler 20,00 TL, Türkler 5,00 TL, Öğrenci ücretsiz, otopark 10,00 TL' dir. Kutsal bölge olduğu için bu ücretler bağış adı altında Selçuk Belediyesi tarafından alınıyor.

Otoparktan yürümeye başlıyoruz girişte cafe&restoran karşısında Meryem Ana' yı simgeleyen hediyelik eşyaların satıldığı dükkan bulunmaktadır.

Yolumuza devam ediyoruz aşağıda fotoğrafta bulunan bölümün yanından geçiyoruz burası nedir bilemiyorum

Meryem Ana' nın bronz heykeli bir kez daha bizi karşılıyor

Evin hemen yanında bulunan bu bölümde sanırım nikah kıyılıyor

Ve işte Meryem Ana evinin girişi

İçerde fotoğraf çekmek yasak olduğu için malesef fotoğraf çekemedim, girişte sağ tarafta baş örtüleri bulunuyor dileyen bayanlar baş örtüsü takıyor. İçerde muhteşem bir huzur ve sükunet var sağlı sollu sandalyelerde sanırım kutsal kitaplarını okuyan hac görevlerini yerine getiren kişiler vardı.

Girişte bulunan bu fotoğraf hakkında hiç bir bilgim olmadığı için fotoğrafını çektim, döndüğümde merak edip Anna Katharina Emmerick kimdir diye araştırdığımda inanılmaz bir hikaye ile karşılaştım bu hikayeyi aşağıda paylaşacağım.

Evin içinde Meryem Ana heykeli ve büyük bir çerçevede resmi vardı, bir kaç yerde bağış kutularında mumlar bulunuyordu buradan mum alıp evin çıkışında bulunan şapelde mumlar yakılıyor.

Evin bahçesinden alt tarafa iniyoruz yanlış hatırlamıyorsam 3 ayrı musluk vardı, doğal kaynak suyundan bir çok kişi su içiyor yüzünü gözünü yıkıyor ve şişelerine su dolduruyor. Bizde suyumuzu içtik hemen sağında bulunan dilek duvarına dileğimizi yazıp bağladık.

Mervem Ana Evi ve bahçesi yeşillikler içinde çok huzurlu bir o kadar da mistik

Buradan sonraki rotamız Efes Antik kenti ve yaklaşık 15 km olan Şirince Köyü' dür.

Ve şimdi Anna Katharina Ammerick kimdir ( www.meryemana.info adresinden alıntıdır, Meryem Ana Evi ile ilgili daha fazla bilgi için adresi ziyaret etmenizi tavsiye ederim. )

MERYEM ANA EVİ'NİN TARİHÇESİ
Meryem Ana’ya ilişkin modern tarih, XIX. yüzyılın ilk yarısında, Ren’in Alman Kıyıları’nda, Vestfalya’nın bir kasabasında, Dülmen yöresinden bir köylü kadın olan Anna Katharina Emmerick’in (1174-1824) hasta yatağında başlar. O, şifa bulunamayan bir hastalığa yakalanmış, ıstırap içinde on iki yıldır yatalaktır. Fakat Mesih İsa’nın ve Meryem’in hayatı hakkında sahip olduğu özel görümler sayesinde teselli bulmuştur.


Bu görümlerin uzaması, hastanın asla tanıyamayacağı kişileri, yerleri ve olayları olağanüstü ayrıntılı bir şekilde bildirmesi, kamuoyunun ve birkaç entelektüelin merakını çekmiş, ilgi ve hayranlık uyandırmıştır. Bunların arasında, Clemens Brentano isimli alman romantizm akımı şairi, 1818’e doğru Emmerick’in "sekreteri" olarak Dülmen’e yerleşir.
Gün geçtikçe, Emmerick’in söylediklerini, Mesih Isa ve Meryem Ana’nın hayatı hakkındakiler de dâhil olmak üzere not etmiştir. Topladığı materyali gözden geçirirken, Brentano bunları yayınlamayı düşünür ve 1835 yılında "Rabbimiz Mesih İsa’nın Çilesi" adlı bir kitap yazar. Onun ölümünden sonra da (1842) "Anna Katharina Emmerick’in görümlerine göre Meryem’in Hayatı" basılır.
Bu kitabın sondan bir önceki bölümünde şöyle yazılıdır: “İsa’nın göğe yükselmesinden sonra Meryem, üç yıl Sion’da (Kudüs), üç yıl Beytanya’da ve dokuz yıl da Efes’te yaşadı. Sen Jean, Yahudilerin Lazarus ve kız kardeşini denizde terk etmelerinden sonra O’nu buraya getirmiştir. Meryem, tam Efes’te değil; az civarında, bazı dostlarının yerleşmiş olduğu yerde oturuyordu. Evi, bir dağın tepesinde, Kudüs’ten gelen yolun solunda, Efes’ten 3,5 mil uzakta bulunmaktaydı. Bu kentin güneyinden, bir takım dar patikalar, yabani bitki örtüsü kaplı bir dağın tepesine ulaştırır. Zirveye doğru engebeli bir yayla vardır. Burası da bitki örtüsü ile kaplıdır ve yaklaşık yarım mil genişliğindedir. Meryem Ana’nın ikametgâhı işte burada kurulmuştur. Söz konusu bölge oldukça ıssızdır, şirin ve bereketli tepeler ile süslenmiş, küçük toprak aralıklarında mağaralar görülebilir; düzenli ama el değmemiş tepeleri, piramit biçiminde, gölgeli ve düzgün gövdeli seyrek ağaçlarıyla güzeldir.

Aziz Yuhanna (Jean) Meryem’i oraya götürdüğü zaman - O’nun için bir ev de hazırlatmıştı - bölgede, birtakım Hristiyan aileler ve dindar kadınlar yaşamaktaydı. Yarısı, ağaç yapılarıyla eve dönüştürülmüş mağaralarda, yarısı da çadırlarda yaşıyorlardı.
Bu insanlar, büyük zulüm ve kıyımdan önce, yukarılara çekilmişlerdi. Aralarında birkaç yüz metre mesafe olan mağaraları mesken tutarak, doğal oyukları sığınak seçerek, ama son derece ıssız edilmiş yerleri ikamet olarak kullanmışlardı. Sadece Meryem’in evi taştan yapılmıştı. Evin arkasındaki keçiyolundan dağa tırmanılıyordu. Kayalık zirveden, adalarla bezenmiş denizi ve Efes’i görmek mümkündü. Bu ıssız ve ıssız yer, birkaç mil uzaklıktaki Efes’ten daha yakındı.


MERYEM ANA EVİ’NİN TEKRAR KEŞFEDİLMESİNİN HİKÂYESİ (1891)
Meryem Ana’nın evinin tekrar bulunuşu, bir manastırın kayıtlarında anlatılan olaya bağlıdır. Bir gün İzmir Fransız Hastanesi’nde “Meryem’in Hayatı” adlı kitabın yukarıda sözü edilen bölümü, topluca okunurken, Efes’teki eve dair ayrıntılar, aynı yerde görev yapan Karitas Kızları’nın müdiresi Rahibe Maria de Mandat Grancey’in dikkatini çeker. İzmir Sacre Cocur Koleji’ııde öğretmenlik yapan ve ayin yönetmek için hastaneye gelen Lazaı isl l’edeı Jung ve Peder Poulin’den söz konusu “Vahiylerin” doğru olup olmadığını araştırmalarım ister.

Peder Puolin, o günlerde olup bitenleri kayıtsızca ve biraz da eğlenerek anlatmaktadır: “1890 Kasım’ınm ortasına doğru, İzmir’deki bazı din adamlarının eline “Anna Katharina Emmerick’in vahiylerine göre Meryem’in Hayatı" isimli bir kitap geçti. Başlangıçta din adamları söz konusu vahiylerin hiç de lehinde değillerdi. Ama cildi okuyup bitirdiklerinde bu kısa, saf, duygulu hikâyenin olağanüstü yalınlığına hayran olarak, şaşkınlık içinde kaldılar. Bu fantezinin gerçekliğini bulmak konusunda karar aldılar. Kitabın son iki bölümünde Emmerick, Meryem Ana’nın bir süre için, Efes civarında Sen Jean tarafından hazırlanmış bir evde oturduğunu söylüyor ve evi, yeri, manzarayı, yerleşim durumunu, mesafeleri en ince ayrıntılarıyla anlatıyordu.

Dolayısıyla da, herkeste bütün bu beyanların gerçekliğini bizzat görme arzusu doğdu ve oraya gitmeye karar verdiler. Bu açıklamaların doğru olup olmadığını ortaya çıkarmak için yapılacak tek şey bu idi. Ekibin başına en ateşli muhalif olan Peder Jung çağrıldı. O da yanına kendisi gibi 1870 savaşlarından dönmüş olan ve Emmerick’in vahiylerine kuşkuyla bakan başka bir din adamını aldı. Bagajların taşınması için de yardımcı olarak bir demiryolu görevlisini buldu. Emmerick’in açıklamalarının asılsız olduğu iddiasıyla zavallı bir hayalperestin hayal kurmasından kaynaklanan bu sorunu kesin surette çözmek için dağı incelemeye karar vererek ynl.ı koyuldular. Halbuki...

Aziz Yusuf’a adanmış, Azize Martha Bayramı’na denk gelen 29 Temmuz 1891 Çarşamba günü bu küçük grup, elde pusula, kitabın işaret ettiği yöne doğru ilerledi ve dağ ile karşılaştı. Araştırmacılar sabah saat 11’e doğru bir açık alana vardılar. Orada gayretler içinde tütünle uğraşan birkaç kadın gördüler. Eğer başka koşullar altında olsalardı bu yükseklikteki bir tarlada çalışanları görmek dikkatlerini çekebilirdi. Oysa bunlar yorgunluktan ve güneşten perişan olmuş ve bitmiş bir halde hep bir ağızdan “Su... Su...” diye bağırdılar. Kadınlar “Suyumuz hiç kalmadı. Ama manastıra inerseniz bulursunuz” cevabını verdiler. On dakikalık bir uzaklıkta bulunan küçük bir ormanı elleriyle işaret ettiler. Kafile derhal o yöne doğru hareket etti.

Devam eden araştırmacılar, su kaynağının yanı başında, ağaçlar altında yarı saklı bir evin, daha doğrusu bir kilisenin kalıntılarını görünce hayretlerini ifade etmekten kendilerini alamadılar.  Düşünceleri hemen Emmerick’in kitabına yöneldi. Açık alan, kalıntılar, zirvedeki kayalar, arkada dağ, önde deniz...

“Aradığımız ev gerçekten bu muydu?” diye düşündüler. Heyecan doruktaydı ve emin olmak gerekiyordu. Emmerick diyordu ki: “Evin bulunduğu dağın tepesinden, bir yandan Efes’in bir bölümü ve diğer yandan da daha yakında bulunan deniz görünür”. Yorgunluklarını, sıcağı ve susuzluğu unutan kafile, derhal yamaca tırmanıp tepeye ulaştı. İşte orada, sağda Ayasuluk (Selçuk), Panayır Dağı ve Efes’i nal şeklinde çevreleyen ova, solda deniz ve çok yakında Sisam Adası görünüyordu. Artık hiç şüphe yoktu.

Kafilede büyük bir sevinç patlak verdi. Ancak, hiç kimse bütün bunların böylesine birbirine uygunluğunun rastlantısal olabileceği düşüncesiyle kendini salıvermedi. İhtiyat, yargıları bildirmeden ve özellikle de başkalarına açıklamadan önce bütün ayrıntıları derinlemesine incelemeyi gerektiriyordu.

İki gün boyunca, herkesin bulunamayacağına inandığı şeyi keşfettiklerini bilerek ve bundan defalarca emin olmak için evi, çevredeki doğal yapıyı ve evin konumunu itinayla incelediler. Dosta ve düşmana bu keşfin sonucunu iletmek amacıyla, komite İzmir’e döndü.

On beş gün sonra, 13 Ağustos’ta ilk çalışmayı denetlemek üzere aynı yere doğru ikinci bir grup yola çıktı. Daha önceden elde edilmiş sonuçlar doğrulanmakla kalmadı; bunun yanı sıra Temmuz’daki araştırmalar sırasında kâşiflerin gözünden acele ile kaçmış ama, Emmerick’in vahiylerinin lehine bazı ayrıntılar da ortaya çıktı.

Bundan sonra 19-23 Ağustos tarihleri arasında üçüncü bir keşif gezisi sırasında grup başı olan Peder Jung’un yanı sıra, dört ya da beş kişi daha vardı. Orada bir hafta kaldılar. İlginç olabilecek her şeyi, eksiksiz ve doğru olarak inceleyip ölçtüler, resmini çizdiler, fotoğrafını çektiler.

İzmir’e döndüklerinde haritalar, şemalar ve fotoğraflar getirdiler. Ama en önemlisi de, araştırmaya gerek kalmayacak şekilde Emmerick’in anlattıklarını bulmuş olmanın eminliğine sahiptiler. ie edilmiş olanı Elde edilmiş olanı doğrulamak üzere devreye bu esnada dini yetkililer Sp'ulamak üzere girdi.

1 Aralık 1892’de İzmir (ve Efes) Episkoposu Mons. Andrea Timoni, kendisine nakledilenleri bizzat yerinde değerlendirme arzusuyla, aralarında din adamlarının da bulunduğu grubu ile birlikte Bülbül Dağı’na çıktı. Böylece gördüğü evle Emmerick’in tanımlamaları arasındaki benzerliği bizzat kontrol etme olanağı buldu. Şaşkın ve hayran bir halde hemen resmi bir belge hazırladı. Bu belgede; “Olayı Hristiyan dünyasına açıklama vakti gelmiştir. Meryem’in Efes’te yaşadığı süre boyunca ikamet ettiği evin, gerçekten o ev olup olmadığı değerlendirmesini bizzat sizler yapacaksınız” diye yazıyordu.

19 Ocak 2015 Pazartesi

Davraz Kayak Merkezi

Hafta sonu Davraz kayak merkezi turuna katıldık. Çok erken saatlerde uyanıp yola çıkmamıza rağmen gün yetmedi.
Ben Davraza ilk defa gittim. İlk defa gideceğimiz için yiyecek içecek konusunda ve yol hakkında pek bilgimiz olmadığından tur şirketi ile gittik iyide yapmışız :)

Sabah erken saatlerde yollara düştük yol üzerinde Karacaören barajında sabah kahvaltımızı yapıp yolumuza devam ettik.  Antalya Davraz arası yaklaşık 3 saat sürüyor. Davraza varışımızın ardından hemen hızlı bir şekilde telesiyej sırasına girdik sıra inanılmaz kalabalık biz erken gittiğimiz için çok beklemedik ama tahminimce hafta sonu 1 saat beklenebilir. Kayakcıların telesiyeje binişi öncelikli ama yinede kayakcılarda  çok bekliyor. Telesiyej ile çıkarken aşağıdan aniden bir fotoğrafçı boz verin diye çıkıyor ( daha sonra davraz hatırası tabağa basıyorlar 15,00 TL alıyorsunuz güzel poz verin :) )  zirveye çıkınca göl manzarasını arkanıza alıp mutlaka fotoğraf çekinin ve kapalı bir mekan var orada ocak başında ısınıp birşeyler için. Hava güzel olsa da aldanmayın telesiyejde üşüyorsunuz binmeden atkınızı berenizi hazırlayın.

Yanınıza yedek eldiven, çorap, iç çamaşırı, yedek pantolon vs almayı unutmayın hatta kar botu değilde normal bir bot ile gidecekseniz yedek ayakkabı almanızda fayda var botlar malesef o kadar karda su geçiriyor.

Yanınızda nakit paranız olsun ödeme yapacağınız çoğu yerde kart geçmediği gibi bankamatik atm de yok gerçekten dağ başı :)


2015 döneminde fiyatlar şu şekilde 
Antalya günü birlik tur 65,00 TL ( sabah kahvaltısı, telesiyej, kızak, sınırsız öğle yemeği ekmek arası yiyecek içecek)

Kayak Takımı günlük : 20,00 TL
Snowboard günlük : 20,00 TL

Telesiyej:
Tek çıkış: 7,00 TL
5 çıkış: 30,00 TL
10 çıkış: 45,00 TL
1 gün limitsiz: 60,00 TL
2 gün limitsiz: 90,00 TL







Daha Detaylı bilgi Isparta Valiliği web sitesinden alıntı yaptığım aşağıdaki içerikte mevcuttur
 Davraz Dağı, 2635 m zirve yüksekliği ile, Akdeniz Bölgesi’nin Göller Yöresi’nde, Eğirdir ve Kovada Gölleri arasında yükselen ve Isparta Ovası’nı kuşatan dağ kütlelerinden biridir. 

Davraz Dağı-Karlıyayla Kış Sporları Turizm Merkezi, Isparta il merkezinin 26 km güneydoğusunda bulunur. 17.02.1995 tarihinde Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. En yakın yerleşim yeri olan Çobanisa Köyü’ne 8 km uzaklıktadır. Kayak Merkezi, Kulovası Yaylasında Davraz Dağı’nın kuzey yamacında yer alır. Kayak Merkezinin alanı, tek önemli akarsuyu Ardıçdibi Deresi’dir. Hakim bitki örtüsünü, çam, ardıç, sedir ve otsu bitkiler oluşturur.
Davraz Kayak Merkezi, Antalya’ya yakınlığı ve gelişmeye müsait konumu nedeniyle ayrı bir avantaja sahiptir. Davraz’ın coğrafi özellikleri, kayak dışında diğer doğa sporlarının da yapılmasına imkân tanımaktadır. UlaşımDavraz Dağı-Karlıyayla Kış Sporları Turizm Merkezi, uygun coğrafi yapısı ile her seviyedeki kayakçılara hitap eden ve son yıllarda hızla gelişen Türkiye’nin en gözde kayak merkezlerinden birisidir. Mükemmel yol ve ulaşım kolaylığı ile sadece Türkiye’nin değil Avrupa, Rusya, Ukrayna ve Ortadoğu ülkelerinden de yoğun ilgi görmeye başlamıştır.
Kışın hiçbir zaman kapanmayan ulaşım, asfalt yol ile sağlanmaktadır.
Isparta Şehir Merkezine         : 26 kmIsparta Havalimanına             : 50 kmEğirdir Şehir Merkezine         : 23 km Antalya Havalimanına            : 125 kmAntalya İl Merkezine             : 140 km uzaklıktadır.Mekanik TesislerKayak merkezinde saatte 1000 kişiyi taşıyabilen 1211 m ve saatte 800 kişiyi taşıyabilen 936 m uzunluğunda 2 adet telesiyej, ayrıca saatte 800 kişiyi taşıyabilen 624 m uzunluğunda bir adet teleski (T-Bar) ile 300’er metrelik 2 adet babylift vardır.
    
1211 m uzunluğundaki birinci telesiyej, iki kişilik iskemlelidir ve 1674 m.de başlayıp, 1961 m.de sona ermektedir. 936 m uzunluğundaki ikinci telesiyej ise, iki kişilik iskemlelidir ve 1961 m.de başlayıp, 2150 m.de sona ermektedir. Kayak Merkezinin 3. mekanik tesisi olan 624 m.lik T-Bar ile de, 1961 m.den 2150 m.ye kayarak çıkılabilmektedir.
Mekanik tesisler Davraz Dağı-Karlıyayla Kış Sporları Turizm Merkezi İşletme ve Altyapı Hizmet Birliğince işletilmektedir.
Pistler

Kayak Merkezinde Eğirdir Gölü’nün harika manzarası eşliğinde kayak yapılabilir. Davraz Kayak Merkezinde, doğal dokunun yumuşaklığı ve mükemmel kar kalitesi ile yeni başlayan kayakçılara tehlikesiz rotalar, profesyonel kayakçılara ise gönüllerince kayabilecekleri, ortalama 8 ila 10 km.ye ulaşan benzersiz parkurlar bulunmaktadır. Kayak pistlerinin rakımı, mevcut mekanik tesislerle ulaşılabilen 1650 m ile 2150 m arasında değişir. Ayrıca çığ ve kaybolma tehlikesi olmaması kayakçılar için büyük bir avantajdır.
Davraz’ın pistleri, amatör veya profesyonel tüm kayakçılara kuzey disiplini, alp disiplini, tur kayağı ve snowboard yapma imkanı sunmaktadır. Kayak Merkezinde toplam 12 pist vardır. 12 Pistin toplam uzunluğu 23.500 m.dir.

Mavi
 renkli pistler yeni başlayan kayakçılar için uygundur.
            Mavi pist adedi            : 2 adet
            Toplam Uzunluğu        : 4.000-4.500 m
            Eğimleri                      : % 12-15
            Kapasitesi                   : 750 kayakçı. 
Kırmızı renkli pistler orta düzeyli kayakçılar için uygundur.

            Kırmızı pist adedi         : 8 adet
            Toplam Uzunluğu        : 15.000 m
            Eğimleri                      : % 15-25
            Kapasitesi                   : 1.200 kayakçı.
 
Siyah
 renkli pistler ise usta kayakçılar için uygundur.
            Siyah pist adedi           : 2 adet
            Toplam Uzunluğu        : 4.000 m
            Eğimleri                      : % 25 üzeri
            Kapasitesi                    : 300 kayakçı. 
Konaklama ve Diğer HizmetlerKayak Merkezinde, 3 adet dağ kafeteryası, 4 yıldızlı ve 280 yatak kapasiteli, S. Demirel Üniversitesi’nin 84 yatak kapasiteli, ayrıca 55 yatak kapasiteli bir oberj olmak üzere 3 adet otel tesisi vardır.

Kayak Merkezine 8 km uzaklıkta ve Davraz’ın giriş kapısı olan Çobanisa Köyü’nde de, doğaya uygun 24 yatak kapasiteli, Davras Dağ Evleri adıyla bilinen bir adet pansiyon yer almaktadır. Ayrıca Eğirdir ve Isparta’da bulunan otellerden de faydalanılmaktadır.
Sirene Davras Oteline ait yarı olimpik kapalı yüzme havuzu, fitness merkezi, spor merkezi, konferans salonları, oyun salonları, disko, bilardo salonu ve tenis kortu bulunmaktadır. Ayrıca 2 tane Sirene Davras Oteline, 2 tane de İl Özel İdaresine ait olmak üzere 4 adet futbol sahası bulunmaktadır. 



Kayak Merkezinde kayak antrenörleri, sağlık hizmetleri ve kayak malzeme odası sezon boyunca kayak severlere hizmet etmektedir.
1950 m. de bulunan kafenin terasında oturarak, telesiyejle gelenleri, kayanları ve aşağıda rengi gün boyunca değişen Eğirdir Gölü’nü seyredebilirsiniz. Bir snowboardcuyu beyaz bir deniz üzerinde kayan bir sürat motoru gibi S çizerek yamaçtan aşağı indiğini seyredebilirsiniz.

Ayrıca Isparta Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün organizasyonu ile Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü, İl Özel İdaresi ve İşkur Müdürlüğü işbirliğinde 20.000 ağaç dikilmiştir.
SİRENE DAVRAS OTEL : 4 yıldızlı, 122 oda, 280 yatak
Yüzölçümü: 2.500 m2Fiziki Özellikleri:
200 kişilik 1. sınıf lokanta, 75 kişilik alakart lokanta, 150 kişilik kahvaltı salonu,
200 kişilik Amerikan bar ve pasta salonu
300 kişilik çok amaçlı salon,
Çalışma salonu, oyun salonu,
3 adet bar, 100 kişilik diskotek,
Kapalı yüzme havuzu, Türk hamamı, 2 adet sauna,
Masaj salonu, aletli jimnastik salonu,
Bay-bayan kuaförü, satış ünitesi,
2 adet tenis kortu, 2 adet futbol sahası,
Açık-kapalı otopark,
İletişim Bilgileri: Tel: 0.246.267 20 02   Faks: 0.246.267 20 40
e-posta: bilgi@oteldenal.com            Elekronik Ağ: www.sirene.com.tr
Adres: Kulovası Mevkii Davraz/ Isparta

ISPERİA DAVRAZ OTEL : Oberj, 17 Oda, 55 yatak
Yüzölçümü: 1.387 m2
Fiziki Özellikleri:
150 kişilik restaurant, 50 kişilik bar,
Her yaşa uygun kayak takımlarının bulunduğu Kayak Odası,
3 adet Dağ Kafeteryası
Otopark
Odalarda; 24 saat oda servisi, uyandırma servisi, hızlı internet erişimi, mini bar, karartma perdesi, çamaşır ve ütü hizmeti, TV / Digital uydu yayını, kapı kilidi için elektronik kapı anahtarı, telefon.
İletişim Bilgileri: Tel: 0.246.267 20 20   Faks: 0.246.267 20 26
e-posta: info@isperiahotels.com        Elekronik Ağ: www.isperiadavrazhotel.com
Adres: Kulovası Mevkii Davraz/ Isparta

SDÜ UYGULAMA OTELİ : Eğitim ve Uygulama Oteli, 42 Oda, 84 yatak
Yüzölçümü:  1.304 m2Fiziki Özellikleri:
Tüm odalarda uydu yayını, LCD televizyon, minibar, banyo ve saç kurutma makinesi bulunmaktadır.
Kar ve pistin en iyi izlendiği suitlerde diğer odalardan farklı olarak jakuzi bulunmaktadır.
Tüm odalar 20m2 üzerindedir.
60 kişilik kapalı ve 200 kişilik teras restaurant bulunmaktadır.
İletişim Bilgileri: Tel: 0.246.267 20 44     Faks: 0.246.267 20 42
Elekronik Ağ: www.sdukonukevi.com
Adres: Kulovası Mevkii Davraz/ Isparta      
ÇOBANİSADAVRAS EVLERİ: Pansiyon, 12 Oda, 24 yatak
Yüzölçümü:    700 m2Fiziki Özellikleri:
Tüm odalar kaloriferlidir, duş / WC yer almaktadır.
40 kişilik Alacarte Restaurantta, şömineli sıcak bir ortam mevcuttur.
Dinlenme odasında, Cafeteria, TV ve oyun çeşitleri vardır.
İletişim Bilgileri:Tel: 0.246.264 20 22        Faks: 0.246. 264 20 22
e-posta: info@davrasevleri.com        Elekronik Ağ: www.davrasevleri.com
Adres: Çobanisa Köyü / Isparta 
KAFETERYA : Dağda 3 adet kafeterya vardır.

Kayak SezonuKayak sezonu Aralık ayında başlayıp, Nisan ayının sonuna kadar devam etmektedir. Kar kalınlığı ortalama 50 ila 250 cm arasında değişir.

Kayak Merkezinin Özellikleri
Sezon Uzunluğu        : Aralık – Nisan

Kar Kalınlığı             : 0,50 – 2,50 m
Kayak Alanı              : 440 ha
Kayak Alanı Rakımı    : Ort. 2000 m
Zirve                        : 2635 m (Ulparçukuru Tepesi)
Kayak Pistlerinin Rakımı:   1650 – 1982 m
                                            
1982 – 2086 m
                                            
1950 – 2024 m
                                            
1950 – 2086 m
                                            
1950 – 2150 m
Kayak Pistlerinin Uzunluğu:  Ortalama 8 ila 10 km
Kayak Türleri: Kuzey Disiplini, Alp Disiplini, Tur Kayağı, Snowboard.Alternatif Turizm/Spor İmkanlarıDavraz Dağı’nda, yazın futbol, dağcılık, dağ bisikleti, trekking, yamaç paraşütü, jeep safari gibi spor dallarında kamp ve turizm amaçlı faaliyetler yapılabilmektedir. Davraz, Türkiye’nin profesyonel ve amatör futbol kulüpleri tarafından kamp merkezi olarak tercih edilmektedir. Uygun iklim ve coğrafi avantajlarıyla Davraz, yakın gelecekte diğer Avrupa futbol takımlarını da misafir etmeye hazırlanmaktadır.
Isparta’da Single ve Tandem uçuşları şeklinde yamaç paraşütçülüğünün yapıldığı elverişli alanlar bulunmaktadır.  Bu maksatla çevre illerden Isparta’nın değişik yerlerine gelen hava sporcuları her geçen gün artmaktadır. Yamaç paraşütçülüğü Davraz Dağı Kış Sporları Turizm Merkezi’nde 1.800 m doğu pistlerinden yapılmaktadır. Uçuş pist alanlarına araçla ulaşım imkânları mevcut olup, Single ve Tandem uçuşları yapılmaktadır. Tandem uçuşları için kalkış ve iniş alanları; Davraz Dağı Kayak Evi doğu yakasından Kul Ovası’nadır.

15 Ocak 2015 Perşembe

Pasaport Çıkarma İşlemleri

Yurtdışına çıkma planlarımız var ama önce nereden hangisinden başlayacağız çok masraflı, çok zaman gerektiriyor bunları düşünmekten hiç bir işlem yapamadınız tabi :) size tavsiyem indirimli turlardan ve uçak biletlerinden faydalanmanız için pasaportunuz bir kenarda hazır dursun vizeniz yoksa zaten onunla uğraşacaksınız birde pasaport masrafı ve uğraşı olmasın.

Öncelikle aşağıda paylaşmış olduğum site üzerinde güncel evrak listesi, pasaport harç ve defter bedeli mevcuttur. Pasaport ücretleri her yıl değişmektedir bu yüzden Aralık ayı gibi aklınıza düştüğünde hemen gidip çıkarın bir kaç gün sonra daha yüksek bedeller ödeyebilirsiniz.

İzlememiz gereken adımlar ( dikkatli okuyup ince detayları uygulayın :) )

Çıkaracağımız pasaport türüne göre evrak listemizi hazırlamaya başlayalım

- Site üzerinde belirtilmiş olan bankalara gidip pasaport harç bedeli ve defter bedeli ücretini ödeyelim, bu işlemi başvuru öncesinde yaparsanız sizin için kolaylık olur başvuru merkezinde ödeme sırası fazla olabiliyor çok bekleyebilirsiniz. Ödememizi yapıyor gişe memuru tarafından kaşelenmiş ıslak imzalı makbuzumuzu saklıyoruz başvuru sırasında teslim edeceğiz.

- Fotoğraf çekimi için fotoğrafçıya pasaport için çektirdiğimizi söylemeliyiz. Bayanların çok makyajlı olmaması gerekiyor kulaklarınız görüneceği için saçlarınız geride duracak güzel çıksın havalı bir fön yaptırayım demeyin :) toplamanız sizin için en iyisi olabilir, kulaklarınızda ve boynunuzda olan takılarınızı çıkarmanız gerekiyor. (Kısa zamanda vize başvurusu yapacaksanız vize için istediğinizide söyleyin bir daha bir daha fotoğrafçıya gitmek zorunda kalmayın)

-Randevusuz gidebilirsiniz fakat randevunuzu aşağıda bulunan siteden alıp direk giderseniz sizin için kolaylık olur.

-Nüfus cüzdanınızın aslı yanınızda olmalı 1 adet fotokopi isteyecekler gitmeden hazırlayın

-Daha önce parmak izi verdiyseniz aslını ve 1 adet fotokopisini yanınızda götürün

-Kırtasiyeden tam kapaklı Emniyete teslim edilecek pasaport dosyası alın kapağının tam olmasına dikkat edin

Son 3 maddede yazmış olduklarım malesef evrak listesinde ve web sitesinde mevcut değil bunları işlem sırasında talep ediyorlar buda sizin işinizi uzatıyor.

Başvurunuzu yaptınız ve artık pasaportunuzu bekliyorsunuz ptt kargo ile adrese teslim yapılıyor telefonunuza size ulaştırılacağına dair bilgi mesajı geliyor. Çalışıyorsanız iş adresinizi veriniz evde olmadığınız için bir başkasına teslim etmeyebilirler.


Tüm detaylar
www.epasaport.egm.gov.tr